Geçenlerde ilkokuluma uğradım bahçesi küçücük geldi gözüme oysaki o küçük okul bahçesi bize kocaman gelirdi, Bir o yana koş bir bu yana koş bitmezdi teneffüs bitip ders zili çaldığında kan ter içinde sınıfa koşardık. En son sınıfa gelen öğretmenden sonra girmişse sınıfa mutlaka bir bahane uydururdu. Yoksa sınıfın bir köşesinde tek ayak üstünde beklememiz gerektiğini bilirdik. Hala tek ayak üstünde bekleme cezası var mı acaba ?
Ders biter tekrar zil çalardı bir hışım koşarak tekrar bahçeye atardık kendimizi, kızlar ya koşturur ebelemeç falan oynar ya da bir köşede sohbet ederdi erkekler ise metal kola kutusunun üstüne basmak suretiyle top haline getirdikleri garip cisimle futbol oynarlardı. Bir arkadaşımızla tartıştık mı veya saçımızı mı çekti hemen şu cümleyi kurardık, Seni öğretmenime söyliycem.
Bu kadar basitti işte zor da mı kaldın öğretmenine söyle kurtul, keşke büyüdüğümüzde de işler bu kadar kolay yürüse her başımız sıkıştığında öğretmenimize söylesek o halletse . Tek sorumluluğumuz ders çalışmak olsa.
Hayat fazla üstüme gelme yoksa seni öğretmenime söylerim.
çok güzel bi post olmuş bu:)
YanıtlaSilve bi öğretmen olarak belirtmeliyim tek ayak üstünde durma cezası hala var:)